MİLENYUM BİTKİSİ - KAPARİ
Kapari (Capparis spinosa), Milenyumun Bitkisi olarak adlandırılır. İran, Unani (Hipokrat’ın kurduğu Yunan kökenli tıp sistemi), Çin, Ayurvedik ve Greko-Arabi (Arap-İslam tıbbı) gibi farklı tıp camialında oldukça önemli ekonomik ve tıbbi değere sahiptir.
Ülkemizde gebre otu olarak da bilinen kaparinin, yuvarlak, etli yaprakları ve pembemsi beyaz çiçekleri bulunur. Genellikle turşu veya tuzlanmış yenilebilir çiçek tomurcukları ile tanınır. Sadece bir besin kaynağı olarak değil, aynı zamanda tıbbi özellikleri için de kullanıldıklarına dair antik çağa uzanan kayıtlar bulunmaktadır.
Güneşli, sıcak bir iklimi tercih eden, kuraklığa ve zor şartlara dayanabilen bir bitki olan kapari, dünyada özellikle Akdeniz ikliminin etkili olduğu çeşitli ülkelerde üretiliyor. Cins, kalite ve üretim miktarı olarak kıyasladığımızda bu ülke listesinin başında Türkiye geliyor.
Kapari, yüzyıllar boyu fitokimyasal içeriği ve farmakolojik faydaları ile çeşitli rahatsızlıkların önlenmesi ve tedavisinde kullanılmaktadır. Bilimsel literatürlerde kaparinin şifa sunduğu kardiyovasküler, diyabet, karaciğer hastalıkları ve diğer pek çok rahatsızlıklar listelenmiştir. Bunun yanı sıra kaparinin cilt sorunlarına karşı etkili olduğu da bilimsel çalışmalarla desteklenmiştir.
İçeriğinde alkaloidler ve fitosteroller, flavanoidler, fenolik asitler, glikosinolatlar, antioksidanlar, quarterner amonyum bileşikleri ve vitaminlerin bulunduğu tespit edilmiştir. Kapari bitkisinin yaprak ve tomurcukları güçlü antioksidan etkili fenolik bileşiklerce oldukça zengindir. Bu bileşikler serbest radikal süpürücü özelliklere sahiptir ve içerdiği fenolik bileşikler önemli bir fitokimyasal antioksidan grubunu oluşturmaktadır.
Kapari önemli miktarda rutin ve quercetin içermektedir. Bu içerikler, enflamasyonu ve oksidatif hasarı azaltma aktiviteleri nedeniyle iyi bilinen ve üzerinde çok çalışılan flavonoidlerdir.
Kapariyi cilt bakım ürünlerine, özellikle yaşlanma karşıtı formülasyonlara dahil etmek, sayısız fayda sağlar:
Kapari, antioksidan, anti-inflamatuar, antibakteriyel, antialerjik, antifungal etkileriyle cilt sağlığını korumada önemli etkiler sunar.
Güçlü antioksidan etkisi ile serbest radikalleri nötralize eder, cildi oksidatif stresten korumaya yardımcı olur, etkili bir yaşlılık karşıtı ve leke önleyici bakım sunar.
Kapari, cildi sakinleştirmeye ve yatıştırmaya yardımcı olabilecek anti-inflamatuar özellikler göstermiştir. Kızarıklığı, tahrişi ve cilt hassasiyetini azaltmaya yardımcı olabilir, bu da onu hassas veya reaktif cilde sahip kişiler için potansiyel olarak faydalı hale getirir.
Kapari özünün nemlendirici özelliklere sahip olduğu bildirilmiştir. Cildin bariyer işlevini geliştirmeye, nem dengesini korumaya ve aşırı kuruluğu önlemeye yardımcıdır.
Potansiyel anti-inflamatuar ve yatıştırıcı özellikleri nedeniyle, kapari kaşıntı veya batma gibi cilt rahatsızlıklarının giderilmesine yardımcı olabilir. Ayrıca küçük cilt tahrişlerinin veya yaralarının iyileşme sürecini de destekleyebilir.
Araştırmalara göre kapari, UV radyasyonunun neden olduğu hasarı hafifletmeye yardımcı olan fotokoruyucu özelliklere sahiptir.